Biz Kimiz?

Kurumsal

 

Havalar ısınmaya başladı ve bahar heyecanı yavaş yavaş içimizi sarmaya başlıyor. Kabuklarımızdan çıkıyoruz ve hayata daha fazla dahil olduğumuzu hissetmeye başlıyoruz. Soğukla birlikte yağmur ve kar hayatımızı zorlaştırmakla kalmıyor hayattan tat da alamıyoruz. Lahana gibi giyinme günleri sona eriyor, her an farklı bir durum gelişir mi diye tedirgin hissettiğimiz içliklerimizden kurtuluyoruz… Havaların baharın gelişini hissettirmeye başlamasıyla birlikte de halk arasında akıllara bir soru düşüyor: “İlk cemre ne zaman düşer?” Şimdi sizlere bu sorunun cevabını vermekle birlikte cemrenin ne anlama geldiğini ve kullanım şeklinin nasıl olduğunu da sizlere açıklamaya çalışacağız.

Başlayalım!

Cemre, ilkbahar başlangıcında yedi gün arayla önce havada sonra suda ve son olarak da toprakta oluştuğu düşünülen sıcaklık artışını ifade eden bir tabirdir.

 

Meteorolojik bir olay olarak takvimlerde ilkbahardan önce birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan ısıtıcı güç veya sıcaklık yükselmesi olarak tanımlanır.

 

Halk arasında baharın müjdecisi olarak bilinir ve sıcaklığın artması olayı olarak kabul edilir.

Dini açıdan bakıldığında Mina Vadisi’nde Arafat’tan gelen hacıların attıkları taşlarla oluşan yığınlar da “cemre” olarak adlandırılır.

Cemre Arapça kökenli bir sözcüktür ve “kor, ateş” anlamına gelmektedir.

Kor bir ateşin -ki bu baharla birlikte güneş ışınlarının dünyaya daha kuvvetli yansımasıdır- hava, su ve toprağa etki etmesiyle ısınmanın gerçekleşmesini ifade eder.

Isının hava, su ve toprakta yarattığı etki için “düşmek” fiili kullanılmıştır.

Anadolu’da yaygın olarak kullanılan geleneksel halk takviminde yıl, ”Kasım günleri” ve ”Hızır günleri” olarak kış ve yaz şeklinde ikiye bölünmektedir.

Kasım günleri, miladi takvime göre 8 Kasım’da başlamaktadır ve 179 gün sonra 5 Mayıs’ta sona ermektedir.

Kasım günleri, 4 yılda bir şubat ayı 29 çektiği zaman 180 gün olmakta, Hızır günleri ise 6 Mayıs’ta başlayarak 7 Kasım’a kadar 186 gün sürmektedir.

Cemrelerin düşmesi, Kasım günlerinden Hızır günlerine, başka bir ifadeyle kıştan bahara geçişin sembolleri olarak gösterilmektedir.

Halk arasında cemre düşmesiyle birlikte Hıdırellez ve nevruz kutlamaları başlamaktadır.

Varsayıma göre birinci cemre 20 Şubat’ta havaya, ikinci cemre 27 Şubat’ta suya ve üçüncü cemre 6 Mart’ta (artık yıllarda 5 Mart) toprağa düşer.

Cemre ile ilgili İstanbul’da 60 yıllık dönem için bir araştırma yapılmıştır.

 

Araştırmaya göre kıştan bahara geçişte, ortalama sıcaklık eğrilerinin yükselmeye başladığı dönemin başlangıcı belirlenir ve bu dönem mevsim normallerinin üzerinde az/çok bir sıcaklık artışıyla çakışır.

Araştırmaya göre her cemre arasında sıcaklıklarda az da olsa bir düşüş meydana gelir.

Bu durumda cemre, sanki havanın aşağıdan değil de yukarıdan aşağıya doğru ısındığını ifade eder.

Aynı araştırmaya göre her üç cemre dikkate alındığında, 1-2 günlük farklarla bu tarihlerde %42 olasılıkla, iki cemre dikkate alındığında %74 olasılıkla belirgin bir ısınma gerçekleşmektedir.

Bu seneki ilk cemre de 19-20 Şubat havaya düşecek ve bizler baharın gelişini daha etkili bir şekilde hissetmeye başlayacağız.

 

Sanıyoruz ki geleneksel bir tabir olan “cemre” ile ilgili bir şeyleri artık daha iyi biliyor ve anlıyoruz. “Cemre düşüyor” dendiğinde bunun baharın müjdecisi olduğunu biliyoruz. Öyleyse soralım: “Kuş cıvıltılarına, rengarenk çiçeklere ve ağaçlara, yemyeşil kırlara ve de en önemlisi gönül yaylarınızın gevşemesine hazır mısınız?”

 

Yazar: Meltem Balım


×